ISSN : 1302-7123 | E-ISSN : 1308-5123
Primer siliyer diskinezili hastalarımızda genotip-fenotip ilişkisi [Med Bull Sisli Etfal Hosp]
Med Bull Sisli Etfal Hosp. 2021; 55(2): 188-192 | DOI: 10.14744/SEMB.2020.22567

Primer siliyer diskinezili hastalarımızda genotip-fenotip ilişkisi

Ayse Ayzit Kilinc1, Memnune Nur Çebi2, Zeynep Ocak3, Haluk Cezmi Cokugras1
1İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Pediatrik Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İstanbul
2İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Pediatri Anabilim Dalı, İstanbul
3İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Genetik Anabilim Dalı, İstanbul

Giriş: Primer siliyer diskinezi (PSD), özellikle solunum yollarını etkileyen, farklı klinik ve laboratuvar özellikleri ile karakterize kronik bir genetik hastalıktır. Tanısı oldukça zor olup, morbiditesi yüksektir. Son yıllarda genetik bilimindeki gelişmelerle birlikte hastalara tanı koyulma oranı oldukça artmıştır. Bu çalışmada, PSD hastalarının klinik, radyolojik ve laboratuvar özellikleri ile genetik analizleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve yöntem: Çalışmaya 2015-2019 tarihleri arasında PSD tanısı konulan ve ekzom analizi yapılan 14 çocuk dahil edildi. Hastaların tanı yaşları, vücut kitle indeksleri (VKİ)-Z skoru, klinik ve radyolojik bulguları, solunum fonksiyon testleri, balgam kültür üremeleri ve gen analizleri incelendi ve kıyaslaması yapıldı.
Bulgular: Hastaların 6’sı (% 43) kız, 8’i (%57) erkek olup, tanı anındaki medyan yaş değeri 9 (min-maks: 3-16) yıldı. Genetik analizlerinde DNAH5 (n: 4, %29), DNAH11 (n: 2, %14), RSPH4A (n: 2, %14), CCDC40 (n: 2, %14), DNAH9 (n: 1, %7), HYDIN (n: 1, %7), DNAH1 (n: 1, %7), ARMC4 (n: 1, %7) patojenik mutasyonları saptandı. İstatistiksel olarak anlamlı olmasa da CCDC40 mutasyonlarında tanı yaşının daha küçük olduğu ve VKİ Z- skorunun daha düşük olduğu tespit edildi. DNAH5, DNAH11, RSPH4A ve ARMC4 patojenik varyantlarında ise büyüme ve gelişme normal bulundu. Hastaların genetik analizleri ile klinik özellikleri, kültür üremeleri ve solunum fonksiyon testleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı.
Sonuç: PSD hastalarının genetik incelemeleri sonucu elde edilen verilerle hastalığın olası klinik özellikleri ve prognozu hakkında daha detaylı bilgiler elde edilebileceği düşünülmektedir. Fakat yine de daha yüksek hasta sayılı klinik araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. (SETB-2020-05-048)

Anahtar Kelimeler: Primer siliyer diskinezi, genetik analiz, situs inversus totalis, bronşektazi

The Relationship between Genotype and Phenotype in Primary Ciliary Dyskinesia Patients

Ayse Ayzit Kilinc1, Memnune Nur Çebi2, Zeynep Ocak3, Haluk Cezmi Cokugras1
1Department of Pediatric Pulmonology, Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey
2Department of Pediatrics, Istanbul University-Cerrahpasa, Cerrahpasa Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey
3Department of Medical Genetics, Istinye University Faculty of Medicine, Istanbul, Turkey

Objectives: Primary ciliary dyskinesia (PCD) is a chronic genetic disease that affects the respiratory tract, characterized by different clinical and laboratory features. It has a very difficult diagnosis, and high morbidity. In recent years, with the advances in genetics, the rate of diagnosis has increased considerably. In this study, it was aimed to evaluate the relationship between PCD patients' clinical, radiological and laboratory features and genetic analysis.
Methods: The study included 14 children who were diagnosed with PCD between 2015-2019 and underwent exome analysis. Diagnostic ages, body mass indexes (BMI)- Z score, clinical and radiological findings, pulmonary function tests, sputum culture reproduction and gene analysis were evaluated and compared.
Results: Six of the patients (43%) were girls and 8 (57%) were boys, and the median age at the time of diagnosis was 9 (min-max: 3-16) years. Genetic analysis revealed pathogenic mutations in DNAH5 (n=4, 29%), DNAH11 (n=2, 14%), RSPH4A (n=2, 14%), CCDC40 (n=2, 14%), DNAH9 (n=1, 7%), HYDIN (n=1, 7%), DNAH1 (n=1, 7%), and ARMC4 (n=1, 7%). Although not statistically significant, it was found that the diagnosis age was lower and the BMI Z-score was lower in CCDC40 mutations. Growth parametres were normal in DNAH5, DNAH11, RSPH4A and ARMC4 pathogenic variants. No significant correlation was found between genetic analysis and clinical features, culture reproduction and pulmonary function tests of the patients.
Conclusion: It is thought that more detailed information about the possible clinical features and prognosis of the disease can be obtained by genetic examinations of PCD. However, clinical trials with higher patient numbers are still needed.

Keywords: Bronchiectasis, genetic analysis, primary ciliary dyskinesia, situs inversus totalis.

Ayse Ayzit Kilinc, Memnune Nur Çebi, Zeynep Ocak, Haluk Cezmi Cokugras. The Relationship between Genotype and Phenotype in Primary Ciliary Dyskinesia Patients. Med Bull Sisli Etfal Hosp. 2021; 55(2): 188-192

Sorumlu Yazar: Ayse Ayzit Kilinc, Türkiye
Makale Dili: İngilizce
LookUs & Online Makale