ISSN : 1302-7123 | E-ISSN : 1308-5123
The Medical Bulletin of Sisli Etfal Hospital - Med Bull Sisli Etfal Hosp: 42 (4)
Volume: 42  Issue: 4 - 2008
ORIGINAL RESEARCH
1.Idiopathic congenital bilateral vocal cord paralysis in newborn
Ali Bülbül, Mehmet Taşdemir, Füsün Okan, Berna Uslu Çoşkun, Mehmet Ada, Lida Bülbül, Asiye Nuhoğlu
Pages 1 - 4
Yenidoğan döneminde konjenital üst havayolu darlıkları nadiren görülürken, solunum yetmezliği nedenleri arasında önemli yer almaktadır. Vokal kord paralizisi yenidoğan döneminde stridora neden olan ikinci sıklıkta görülen üst hava yolu darlığı nedenidir. Genellikle tek taraflı ve doğum travması ile birlikte görülür. İki taraflı paralizi sıklıkla konjenital anomalili bebeklerde saptanırken, özellikle Arnold-Chiari malformasyonu gibi santral sinir sistemi anomalilerinde görülür. Yazımızda idiopatik bilateral vokal kord paralizisi tanısı konulan ve trakeostomi açılması gereken bir olgu sunuldu.
Congenital upper airway obstruction is a relatively rare but important cause of major respiratory problems in the neonatal period. Vocal cord paralysis is the second most common cause of congenital airway obstruction presenting with neonatal stridor. Vocal cord palsy is usually unilateral and most often linked with birth trauma. Bilateral palsy can be associated with other congenital anomalies especially central nervous system inculuding Arnold-Chiari malformation. The current report describes a case of idiopathic congenital bilateral vocal cord paralysis and severe enough to require tracheostomy.

2.Retrospective evaluation of the histopathological diagnosis of the thyroid operation materials
Banu Yılmaz Özgüven, Şenay Yener, Tülay Başak, Nedim Polat, Fevziye Kabukçuoğlu
Pages 5 - 9
Amaç: Tiroid bezinde nodüllerle sık karşılaşılmaktadır. Görülme sıklığı %7’nin üzerindedir. Nodüllerin çoğu benign olmasına rağmen, tiroid bezi karsinomları; endokrin sistem maligniteleri içinde en yaygın olanıdır. Klinik olarak belirgin tek nodüllerin %50’sinden fazlasının multinodüler guatr veya tiroidit oldukları gösterilmiştir. Klinik olarak saptanmış soliter nodüllerin yalnızca %0,1- 0,2’si malign bulunmuştur. Bu çalışmanın amacı bölümümüzde incelenen tiroid operasyon materyallerinin histopatolojik tanılarının gözden geçirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: 2004-2008 yılları arasında bölümümüze gelen 1632 adet tiroid operasyon materyali retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: 1632 adet tiroid operasyon materyalinin %84’ü benign; %16’sı malign tanısı almıştır.
Tartışma: Adenomatöz hiperplazi en sık rastlanılan tiroid hastalığıdır. Seride benign lezyonlar içinde %77,5 sıklıkta görülmekteydi. Tiroid bezi kanserleri ise tüm kanserler içinde %1’den az sıklıkta görülür. Fakat en sık görülen endokrin sistem malignitesi tiroid kanserleridir. Çoğu iyi diferansiyedir, prognozları iyidir. Seride, incelenen papiller karsinom olguları, malign tümörlerin %86,9’unu oluşturmaktadır.
Objective: Nodules of the thyroid gland are frequently encountered, occurring in up to 7% of the population. Although most of these nodules are benign, carcinomas of the thyroid gland are the most common malignancy of the endocrine system. Clinically more than 50% of the marked single nodules have been observed as multinodular goiters or thyroiditis. Only 0.1- 0.2% of the (clinically observed) solitary multinodules have been observed as malignant. Thyroid lesions diagnosed in our department have been reevaluated to define their distribitution.
Study Design: Between the years 2004-2008, 1632 thyroid operation materials have been inspected in the pathology department. Their histopathological features have been evaluated retrospectively.
Results: 84% of the 1632 thyroid materials have been diagnosed as benign, and 16% as malignant.
Conclusion: Adenomatous hyperplasia is the most common thyroid diease. It has been diagnosed as 77.5% among the benign lesions. While thyroid cancer is the most common endocrine system malignancy, it constitutes less than 1% of the thyroid lesions. Most of the thyroid carcinomas are well differentiated and show favorable prognosis. Papillary carcinoma cases constitute 86.9% of the malignant tumors.

CASE REPORT
3.Endometriosis of Vaginal Cuff
Inci Davas, Ahmet Varolan, Atıf Akyol, Ali Yazagan, Çağan Yardım, Duygu Yardım, Tülay Başak
Pages 10 - 12
Endometriozis, endometrial bezlerin ve stromanın uterus dışındaki varlığı olarak tanımlanır. En sık implantasyon yerleri pelvik organlar ve peritondur. Reproduktif dönemdeki kadınlarda %3-10 arasında görülmektedir. Ekstra pelvik endometriozis nadir olmasına rağmen (%1-2) potansiyel olarak endometrial hücrelerin vaskuler veya lenfatik diseminasyonu ile birçok jinekolojik ve non-jinekolojik bölgeye ulaşması ile oluşmaktadır. Bu çalışmada histerektomi sonrası vajinal kanama şikayeti ile başvuran hastada vajinal kuffta gelişen endometriozis vakasını
sunmayı amaçladık.
Endometriosis is described as presence of endometrial tissue (glands and stroma) out of uterus.The most frequent place of implantation is pelvic organs and periton and seen in 3-10% of reproductive women. Although extrapelvic endometriosis is rare (1-2%) it occurs by hematologic or lymphatic dissemination of endometrial cells to gynecologic or nongynecologic places. We presented a case of endometriosis of vaginal by cuff bleeding which developed after histerectomy

4.Fitz hugh curtis syndrome - A case review
Ahmet Varolan, Inci Davas, Atıf Akyol, Ali Yazgan, Abdülkadir Bakay, Figen Ezen, Jale Özgül
Pages 13 - 15
Fitz Hugh Curtis (FHC) sendromu, pelvik enfeksiyonun asenden yolla karaciğer kapsülü ve diaframa ulaşarak sağ üst kadran ağrısına sebep olmasıyla kendini gösteren ve çoğu zaman akut pelvik inflamatuarlı (PID) hastalarda da görülebilen bir durumdur. Görülme insidansı tanıda kullanılan kriterlere göre değişkenlik göstermektedir. Laparoskopide perihepatik adhezyonların görülmesi tanıya yardımcı olmakla beraber semptomlarla ilişkisi net olarak gösterilememiştir.
Fitz Hugh Curtis syndrome is described as the ascending infiltraiton of the pelvic infection affecting liver and diaphragm usually involving salpengitis. The incidence of FHC may vary according to criteria used in diagnosis. Perihepatic adhesions may be observed during laparoscopy in patients without any symptoms or on the contrary there can be no visible adhesions in patients with active PID

5.A rare complication of Meckel’s diverticulum in a child: Axial torsion and gangrene
Ibrahim Uygun, Salim Idris Keleşoğlu, Nurullah Doğan, Figen Arslan
Pages 16 - 18
Meckel divertikülü en sık görülen konjenital gastrointestinal anomalisidir ve inflamasyon, tıkanma, kanama gibi çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Meckel divertikülünün aksiyel torsiyonu oldukça nadirdir ve son 35 yılda çocuklarda sadece 8, yetişkinlerde de 16 vaka bildirilmiştir. Biz 8 yaşında erkek çocukta Meckel divertikülü torsiyonu ve gangreni olgusunu sunuyoruz.
Meckel‘s diverticulum is the most common congenital gastrointestinal anomaly and may result in a number of complications including bleeding, obstruction and inflammation. Axial torsion of Meckel’s diverticulum is very rare and has been reported only 8 times in children and 16 times in
adults in the past 35 years. We report a case of axial torsion and gangrene of Meckel’s diverticulum in a 8 years old boy.

6.Congenital pubic sinus: A variant of dorsal urethral duplication
Ibrahim Uygun, Salim Idris Keleşoğlu, Burak Işler, Nurullah Doğan, Figen Arslan
Pages 20 - 21
Konjenital prepubik sinüs üriner sistemin nadir bir anomalisidir. Literatürde 1987’de bildirildiğinden beri 44 olgu bildirilmiştir. Burada nadir anomalili biri kız, biri erkek 2 olgu hakkında ki klinik tecrübemizi sunmak istedik.
Congenital prepubic sinus is a rare anomaly of the urinary tract. There have been 44 cases in the literature since the first report in 1987. Here we present our clinical experience two cases (1 male, 1 female) with this anomaly.

7.Intravesical foreign body due to knotting and severing of a suprapubic catheter in a child: Sequential unusual complications
Ibrahim Uygun, Burak Işler, Salim Idris Keleşoğlu, Nurullah Doğan, Halil Fatih Korkmaz
Pages 22 - 24
Mesane içinde üriner kateter düğümlenmesi, kopması ve iatrojenik yabancı cisim oluşması yetişkin ve çocuklarda nadir üriner kateter komplikasyonlarıdır. Bir yıldır tekrarlayan üriner sistem enfeksiyonuna neden olmuş bu nadir komplikasyonların görüldüğü ve başarılı sistoskopik tedavisinin yapıldığı 12 yaşında erkek olgudaki klinik tecrübelerimizi sunmak istedik.
Urinary catheter knotting, severing and iatrogenic foreign bodies in the bladder are rare complications of urinary catheterization in both children and adults. Here, we present our clinical experience a case with these complications in a 12- years-old boy causing recurrent urinary tract infections for a year. The foreign body was successfully removed with cystoscopy

8.Drop foot case caused by a ganglion cyst
Murat Gül, Ufuk Özkaya, Atilla Parmaksızoğlu, Sami Sökücü, Yavuz Kabukçuoğlu
Pages 25 - 27
Ganglion kistleri eklem kapsülünden veya tendon kılıfından kaynaklanan kistik lezyonlardır. El, el bileği ve ayakta görülen yumuşak doku tümörlerinin en sık rastlanan çeşitidir. 30-50 yaşları arasında ve kadınlarda daha sık görülür. Ayırıcı tanısında lipom, fibrom, osteom, sarkom, tüberküloz, romatoid tenosinovit ve anevrizma düşünülmelidir. Ganglion kistleri peroneal sinire yakın yerleşimli olduklarında bası oluşturarak düşük ayak şeklinde klinik tabloya yol açabilmektedir. Sağ dizinin dış yan tarafında şişlik ve düşük ayak klinik tablosu ile başvuran 40 yaşlarınnda bayan hastada peroneal sinire yakın yerleşimli ganglion kisti tesbit edildi. Cerrahi tedavi ile çıkarıldı. Hastanın ameliyat sonrası 4.aydaki kontrolünde hala devam eden düşük ayak patolojisinin 1.yılındaki kontrolünde olmadığı görüldü.
Ganglion cysts are cystic lesions originating from joint capsule or tendon sheath. They are the most common type of soft tissue tumors that were seen in hand, wrist and foot. Mostly seen at the age of 30-50 years and among women. Differential diagnosis inculudes lipoma, fibroma, osteoma, sarkoma, tuberculosis, romatoid tenosynovit and aneurizm. Ganglion cysts can cause a clinical picture like foot becase they apply pressure on the peroneal nerve around them. Ganglion cyst located close to peroneal nerve was detected in a 40 years old female patient
presented with swelling on lateral side of right knee and foot. Surgical excision was done. foot pathology which stil exist at the 4 th mounth examination was disappeared 1 st year control

LookUs & Online Makale